Thursday, March 4, 2010

Yaoi türünün en iyi örneği: Junjou Romantica

Benim yaoi izlemeye başlama sürecim biraz tuhaf oldu sanırım. Lisedeyken ilk duyduğumda saçma bir şehir efsanesi gibi gelmişti: “Ne? Japonya’da kızlar erkek erkeğe aşkı romantik mi buluyorlarmış?! O ne lan!?” Çinliler cenin yiyormuş gibi bir şey. Sonrasında bu tür hakında bilgi edindiğimde daha izlemeden destekçisi oldum, erkekler için lezbiyen pornosu, hentai, yuri varsa kadınlar için de bir şey olmalı diye düşünmüştüm. Büyük bir merakla ilk yaoilerimi izlediğimde bu türün pek de bana göre olmadığına karar verdim. (Not: Sensitive Pornograph yaoiye başlangıç için hiç iyi bir seçim değil :S) Benim bir yaoici, bir fujoshi olmama neden olan, karanlık tarafa geçiş yapmamı sağlayan Junjou Romantica oldu.

Öncelikle Junjou Romantica (Saf Romantizm) yaoi olmasına rağmen MAL’de çok yüksek bir puan alabilmiş olmasıyla dikkatimi çekti. Başka bir dikkat çekici nokta bunun bir OVA değil TV serisi olması. Türkiye’de ölsek göremeyiz böyle bir şeyi ama bu seri 12şer bölümlük 2 sezon boyunca Japon televizyonlarında yayımlanmış. İlk bölümü izlediğimde çok güldüm, sonraki bölümlerde “güzel bir şeymiş aslında bu yaoi” diye düşünmeye başladım, sonunda izlemeden duramaz olmuştum ve 24 bölümü bir çırpıda bitirdim. 3. sezonun olmadığını öğrenmem kendimi dondurmasını düşürmüş çocuk gibi hissetmeme neden oldu.

Bu seri 3 farklı çiftin hikayelerini konu alıyor bunlar sırasıyla Junjou Romantica, Junjou Egoist ve Junjou Terrorist. Bunların hikayeleri zaman zaman hafif içiçe geçer gibi olsa da çoğunlukla, bölümleri birbirinin arasına karıştırılmış 3 farklı seri izliyormuşuz gibi oluyor.

İlk çiftimiz Junjou Romanticanın ’seme’si Usami tüm serideki en sevdiğim karakter. Lakabı Usagi-san (Tavşan bey) Çok zengin bir aileden geliyor, çok yakışıklı, 28 yaşında, kitapları çok satan, ödül sahibi bir yazar. Karizmatik imajıyla tezat oluşturacak şekilde evde bir oda dolusu oyuncak ayı koleksiyonu var, dev bir oyuncak ayı ile sofraya oturuyor. Tipik bir ailesinden sevgi görmemiş zengin çocuğu.

‘Uke’miz üniversite öğrencisi Misaki. Serinin başında Usagi-san en iyi arkadaşının kardeşi olduğu için Misaki’yi üniversiteye giriş sınavına çalıştırıyordu ve yakınlaşmaları bu şekilde başladı. Aslında Usagi-san yalnızca uzaktan sevilecek biri çünkü aşırı bencil ve şımarık. Bazen zavallı Misaki’ye çok acıyorum. Bir de Usagi-san evde sürekli kravat ve yelekle dolaşmasa kendisini daha çok seveceğim.

İkinci çift Junjou Egoist. Edebiyat bölümünde akademisyen olan ‘uke’ Hiro-san parkta tek başına ağlarken kendisinden daha genç olan ’seme’ Nowaki onu görür ve anında aşık olur. Nowaki yetimhanede büyümüş ve eğitimsizken, Hiro-san üniversiteyi dereceyle bitirmiş bir klasik Japon edebiyatı manyağıdır. Aradaki farkı kapatmak isteyen Nowaki azimle çalışır ve tıp fakültesine girer ama o fark bir türlü kapanmaz. Bu çiftte en çok Hiro-san’ı seviyorum. Sürekli çatık kaşlı, huysuz ama utangaç olması çok sevimli geliyor. Biraz da kendime yakın hissettiğim bir karakter sanırım.

Son ve en acayip çiftimiz de Junjou Terrorist. Burada ’seme’miz Hiro-san’ın iş arkadaşı edebiyat profesörü Miyagi. ‘Uke’mizse acayip sansasyonel bir şekilde Miyagi’nin eski eşinin liseye giden erkek kardeşi Shinobu. Üstelik bu çocuk aynı zamanda Miyagi’nin çalıştığı edebiyat fakültesinin dekanı olan eski kayınpederinin oğlu. Shinobu Miyagi’ye gidip kendisine aşık olduğunu ve artık ablasıyla da evli olmadığına göre bu konuda sorumluluk almasını beklediğini söylüyor. Bu uzlaşılmaz çocuğun mantıksız iddialarıyla şok olan Miyagi artık yaoilerde duymaktan bıktığım “ikimiz de erkeğiz” sözüyle kendisini vaz geçirmeye çalışsa da çok geçmeden Shinobu’nun bir terörist yıkıcılığına ve gözüpekliğine sahip olduğunu görüyor. Bu çiftte de favorim çok ciddi ve karizmatik bir karakter olan Miyagi. Kendisinin Kakashi-sensei’yi seslendiren Inoue Kazuhiko tarafından seslendiriliyor olması da karizmasını kat be kat arttırmakta.

Junjou Romantica’nın çizimleri çok başarılı, kısık gözlü, sert hatlı tiplerle tipik yaoi çizimlerine sahip aslında. Esprileri ve alakasız yerlerde araya giren abartılı chibi çizimleriyle beni benden alıyor. Ben yaoide çok fazla erotizm içeren serileri değil de daha soft, romantik serileri tercih ediyorum bu açıdan da Junjou tam benim zevkime hitap ediyor.

Yaoiye mesafeli olan herkesin Junjou’ya bir şans vermesi gerek; sevmemek mümkün değil. Zaten ben gerçekten de yaoi sevmeyecek bir kadın olabileceğine inanmıyorum. Yaoi’nin nesini seviyoruz gerçekten bilmiyorum. Tek bildiğim Junjou Romantica’nın açılışının sonunda Usagi-san’ın Misaki’yi öpmeye eğildiği sahneyi her görüşümde yüreğimin hopladığıdır:)

[Via http://ictenchan.wordpress.com]

No comments:

Post a Comment